Mezheplerle İlgili Hadisi Şerifler ve Özlü Sözler

İslam, tevhit dini olup, inanç, ibadet ve ahlaki hükümleriyle insanları hak yola yönlendiren ilahi bir sistemdir. Mezhepler, İslam’ın temel kaynakları olan Kur’ân ve Sünnet çerçevesinde şekillenmiş, farklı yorum ve uygulamaları içeren fıkhi ve itikadi yollar olarak ortaya çıkmıştır. Mezhepler, İslam’ın zenginliğini ve farklı coğrafyalardaki Müslümanların dini yaşantılarını kolaylaştıran bir sistemin parçasıdır.

Kur’ân-ı Kerîm’de, Müslümanların birlik içinde olmaları gerektiği şu şekilde ifade edilir:
📖 “Hep birlikte Allah’ın ipine (İslam’a) sımsıkı sarılın, ayrılığa düşmeyin…” (Âl-i İmrân Suresi, 103)
Bu ayet, farklı mezhepler olsa da Müslümanların ana ilkelerde birlik olması gerektiğini vurgular.

Peygamber Efendimiz (SAV) ise mezhep ve farklı görüşler konusunda şöyle buyurmuştur:
🕌 “Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır. Bunlardan biri hariç hepsi cehennemdedir.” Dediklerinde, ‘O kimlerdir ya Resûlallah?’ diye sorulunca, ‘Benim ve ashabımın yolunda olanlar’ buyurdular.” (Tirmizi, İman 18; Ebu Davud, Sünnet 1)
Bu hadis, İslam’da farklı görüşlerin olabileceğini ancak doğru yolun sünnete uygun olan yol olduğunu vurgulamaktadır.

Büyük İslam âlimleri, mezhepler konusunda hikmetli sözler söylemişlerdir:
📌 “Mezhepler, dinin özünü değiştirmez; bilakis onu farklı bakış açılarıyla anlama yollarıdır.” (İmam Şafiî)
📌 “Fıkhi mezhepler rahmettir; asıl olan, ayrılığa düşmeden Allah’ın rızasını kazanmaktır.” (İmam Ebu Hanife)
📌 “Mezhepler, İslam’ın genişliğini ve kolaylığını gösteren bir hikmettir.”

Bu yazımızda, mezheplerin İslam’daki yeri, fıkhi yorumların önemi ve Müslümanların birlik içinde kalması gerektiği üzerine ayetler, hadis-i şerifler ve İslam büyüklerinin özlü sözleri yer alacaktır. Rabbimizin bizleri ihtilaf ve bölünmeden koruması, birlik ve beraberlik içinde yaşamayı nasip etmesi duasıyla…

“İçinizde benden sonra yaşayanlar birçok ayrılıklara şahit
olacaktır. Size sünnetimi, hidayete erdirilmiş, doğru yolu bulmuş
halifelerinin sünnetini (yolunu) tavsiye ederim. Ona sımsıkı
sarılın, adeta dişlerinizle tutun, sonradan çıkacak şeylerden
sakının. Çünkü her uydurma bidat, her bidat sapıklıktır.”
(sav) (Müslim; İbn Mâce)

“Ümmetimin fesat zamanında, unutulmuş sünnetlerimden
birini ihya edene yüz şehit sevabı verilir” (sav) (Ebu Davud)

Size iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz müddetçe
asla sapıtmayacaksınız: Allah’ın Kitabı ve Resul’ünün sünneti.
(sav) (İbn-i Mâce)

Her çalışanda bir şevk mevcu􇑴ur, her şevkin de bir sonu
vardır. Kimin şevkinin sonu sünnetimde kalırsa doğru yoldadır.
Kim de hata eder (sünnetimin haricinde kalır) ise o da sapıtmıştır.”
(sav) (Buhârî)

Kim bana itaat ederse, muhakkak ki Allah’a itaat etmiştir.
Kim de bana isyan ederse muhakkak ki Allah’a isyan etmiştir.
(sav) (Buhârî)

“Ey Ebu Hüreyre.! Kur’an’ı Kerimi öğren ve öğret. Şüphesiz
ki. Sen bu hal üzere ölürsen, melekler senin kabrini Kâbe’nin ziyaret
edildiği gibi ziyaret ederler. İnsanlara sünnetimi istemeseler
de öğret. Eğer sırat üzerinde bir an bile durmadan geçip,
cennete girmek istersen, kendi görüşüne göre Allah Teâlâ’nın
dininde bidat çıkarma.!” (sav) Ebu Davut (ra)

“Amelsiz söz kabul olmaz. Niyetsiz amel kabul olmaz. Sünnete
uygun olmazsa, hiçbiri kabul olmaz.” (sav) Buhari-Müslim

“Sırat köprüsünden ayakları kaymadan geçenler, Ehl-i Beytimi
ve Ashabımı çok sevenlerdir.” (sav) (Deylemi)

“Ashabım arasında bazı sürtüşmeler olacaktır. Fakat Allah
Teâlâ o sürtüşmeleri, onların benim zamanımda yaşamaları sebebiyle
affedecektir.” (sav) Müslim

“Kulu Allaha kavuşturan yollar çoktur. En açık ve şüpheden
uzak olanı; sözüyle, işiyle, niyetiyle ve maksadıyla sünnete uymaktır.
Zira Allah Teâlâ, Nur süresinin elli dördüncü ayeti kerimesinde
mealen, “Eğer Resulüme uyarsanız, hidayete erersiniz.”
Buyuruyor.” Ebu Ali Hasen b. Ali Gürcani (ra)

“Sünnete giden yol, bidatten kaçmak, Ashabı kiramın
İcma’ına uymak, bozuk din adamlarından uzaklaşmak, bir tasavvuf
büyüğünü tanımak ve eserlerini okumaktır.” Ebu Ali
Hasen b. Ali Gürcani (ra)

“Resulullah’a tabi olmak, Ehl-i Sünnet vel cemaat itikadında
bulunmak ve bu büyüklerin nispetini (bağlılık ve muhabbetlerini)
kalbinde saklamak, dünyanın her nimetinden iyidir.”
Muhammed Baki Billah

“Sadıklar ve hakikate erenler olarak söz birliğiyle diyoruz
ki, Sırat-ı Müstakim, yani şaşmayan doğru yol, Ehl-i Sünnet vel
cemaatin yoludur.” Muhammed Baki Billah (ks)

“Hidayet yollarına tabi ol ki, Salihlerin ayrılığı sana zarar
vermesin. Dalalet yollarından kaçın ki, helâk olanların çokluğu
seni aldatmasın.” Fudayl b. Iyad (ra)

“Bidatler yayılıp sünnetler terkedildiği zulmetli zamanda,
İslam ilimlerinin tahsili ve neşri en mühim işlerdendir. Ve Muhammed
Aleyhisselam’ın sünnetini yaymak en büyük maksattandır.”
Muhammed Masum Faruki (ks)

“Bütün gayretle, sünnetin yayılmasına ve bidatlerin yok edilmesine çalışmalı, Müslümanların, Ehl-i sünnet alimlerinin bildirdikleri
doğru itikat üzere olmalarına uğraşmalıdır. Bu işle
uğraşmadan yapılan züht ve ibadeti, kör, kötürüm ve ihtiyarlarda
yapar. Mevlâna Halid-i Bağdadi (ks)

“Miraçta Rabb’imden benden sonra Ali b. Ebu Talibi halife
yapmasını istedim. Melekler dedi ki, Ya Muhammed! Allah
Teâlâ dilediğini yapar. Senden sonra halife Ebubekir’dir.” Abdulkadir
Geylani (ks) Gunyetut Talibin

“Sünneti saniyeye uymadan amel edenin ameli batıl olur.”
Ahmed b. Ebil Havari (ra)

“Sünnete yapışan, ateşi avuçlayan gibidir. Sünnete yapışmak,
zamanımızda Allah yolunda kılıç sallamaktan daha eftaldir.”
Kasım b. Sellam (Ebu Ubeyd) (ra)

“Sünnete uygun olarak yapılan az bir ibadetin sevabı, bidat
işlenerek yapılan çok amelden kat kat daha fazladır.” Sırrı-ı Sakatı
(ra)